Avrupada bir ilk
 
Almanya ile Türkiyenin iş gücü anlaşmasının ellinci yılına yaklaştığımız şu günlerde, Elli yıldır içinde yaşadıkları Almanyanın sadece yeniden inşa edilip bir sanayi devi olmasına büyük katkıda bulunmayıp, aynı zamanda Almanyanın kültürel zenginliğinede bir hayli katkı sağlayan dünün Almancıları, son yıllarda gerçekleştirdikleri organizasyonlarla artık Almanyada misafir işci degil, Batı Avrupa Türklerinin yaşadıkları ülkelerin birer parçası olduklarını kanıtladılar.
 
Bu bağlamda, Avrupadan yayın yapan Kanal Avrupanın öncülüğünde, belkide Avrupada budenli toplumumuzun geniş temsil edildiği ve zengin sahne programlarıyla Avrupada bir tamamen Türk organizasyonu gerçekleştirildi.
 
Türkis 2010 adı altında tertiplenen programda, Türkiyeden ve Avrupadan birçok ses sanatcısının ve yurdumuzun değişik bölgelerinden Folklor ekiplerinin katıldığı programda, Atasporumuz Yağlıgüreş ve Cirite ilgi yoğundu.
 
Avrupada faliyet gösteren birçok Türk siviltoplum örgütü ve hemşeri derneklerininde katıldığı programa, Avrupa Türk Birliği de kurmuş olduğu çadırla katkıda bulundu.
 

 

Üç gün süren şenliğe Avrupa Türk Birliği Genelbaşkanı sayın Recep Yıldırım, misafir konuşmacı olarak katıldı.
        
Programın son gününde katılımcılara yönelik bir konuşma yapan sayın Yıldırım, ’’içinde yaşadığımız toplumun kanun ve kurallarına uygun, toplumun herkesmine faydalı, kendi dilimize dinimize ve kültürümüze sahip çıkarak, toplumumuzun tüm kesiminin temsil edildiği bu şenlikde emeği geçenleri tebrik ediyorum dedi.’’

ATB Duisburg Muhsin Yazıcıoğlu Dergah-ı, ATB Finnentrop Teşkilatı ve ATB Remscheid Teşkilatının da destek verdiği ATB çadırında, Şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlunu ve hareketimizi anlatan eserler sergilendi.

Organize komutesinin katılımcı siviltoplum kuruluşlarına plaket verdiği organizede, Atb adına sayın Recep Yıldırım programın organizatörlerinden Kanal Avrupa yönetim kurulu başkanı sayın Ali Paşa Akbaşa bir plaket ve Şehit Liderimiz sayın Muhsin Yazıcıoğlunu anlatan 21. yüz yılda bir Alperen isimli kitabı hediye etti.

 

 

 

ATB Kuzeyren Vesfalya Bölge İstişare Toplantısı Gerçekleşti

Avrupa Türk Birliği Duisburg Teşkilatının evsahibliğinde, Duisburg’un gözde mekanlarından Duisburg Sukulesi (Wasserturm) onuncu katta gerçekleşti.

Avrupa Türk Birliği’nin, Kuzeyren Vesfalya Bölge teşkilatlarının katılımı ile gerçekleşen toplantıda açılış konuşmasını yapan ATB Duisburg Teşkilatbaşkanı sayın Turan Yurdakul, yaptığı açılış konuşmasında ebedi Liderimiz Muhsin Başkanımızdan hayatı pahasına bizlere emanat bırakdığı bu davayı yüceltmek ve yükseltmek önce, Büyük Birlik Partimizin, Alperen Ocaklarımızın, Avrupa Türk Birliği Federasyonumuzun ve kısacası hepimizin boynunun borcudur dedi.

Toplantıya Türkiye’den misafir olarak katılan, Büyük Birlik Partisi Genelbaşkan Yardımcısı sayın Üzeyir Tunç katılımcıları, Türkiye ve Dünya siyaseti ile ilgili bilgilendirirken, biz ebedi Liderimiz merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ayak izlerine basarak ilerliyoruz dedi.

ATB adına ATB Genelbaşkan yardımcısı sayın İbrahim Doğancı, ATB Genelbaşkan yardımcısı sayın Mustafa Çiftci ve ATB Genelbaşkan yardımcısı sayın Yılmaz Aşcı birer konuşma yaptı.
 

 

Avrupa, Gazze İçin Tek Yürek Oldu

31 Mayıs sabahı Dünyanın gözü önünde uluslarar arası sularda, Gazzede abluka altında tutulan insanalara, insani ihtiyaçları giderecek olan yardım götüren filoda, 32 ayrı ülkeden değişik dinlere mensup yaklaşık 680 yardım gönülüsünün bulunduğu Mavi Marmara isimli gemiye israil askerlerinin yapmş oldugu müdahele sonucu, tüm dünyada olduğu gibi Avrupada Faaliyet gösteren Siviltoplum kuruluşlarıda birlikte olayı kınamak için Almanya’nın Duisburg Şehrinde ortak bir miting düzenledi.

Avrupada Faaliyet gösteren, Türkiye kökenli 15 Federasyonun ortak organize ettiği mitingde organizasyonun içinde bulunan Siviltoplum örgütleri Federasyonbaşkan ve Federasyon Başkan yardımcısı düzeyinde temsil edildi.
 


Açılışı, israil askerlerinin müdahele sonucu hayatlarını kaybenden 9 vatandaşımız için
Kuran-ı Kerim okunuşu ile yapılan mitingde Avrupa Türk Birliği adına bir konuşma yapan ATB Genelbaşkan Yardımcısı sayın İbrahim Doğancı Sayın, bu insanlık dışı katliamı kınamak için burada bulunan değerli topluluk; hepinizi ALLAH’ın selamıyla selamlıyorum.

ATB adına bu organizeye destek veren bütün sivil toplum kuruluşlarına ve siz burada bulunanlara teşekkür ediyorum.

Avrupa Türk Birliği olarak biz; İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren konvoya uluslararası sularda yaptığı kanlı saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu bir deniz korsanlığıdır. Bu bir devlet terörüdür diyoruz.

Gazze’de yaşayanlara yaptıkları muamele ve ambargonun hiçbir şekilde mazur görülecek tarafı yoktur. Bu yaptıklarının karşılığını dünya milletlerinden gerektiği şekilde biran önce görmelidirler. Bundan öncekiler gibi yanlarına kar kalmamalıdır ve kalmayacaktır.

Gazze, Dünyanın en büyük açık hava Hapishanesi haline getirilmiştir,
İnsanlar yaşamak için gerkli hertürlü temel insani ihtiyaçlardan yoksun bırakılmıştır.

İsrail, Filistin halkına gönderilen insani yardımların yerine ulaşmasına engel olmamalıdır.

Biz ATB olarak üzerimize düşeni bu organizede olduğu gibi bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz.

Bu saldırıda hayatını kaybeden şehitlere ALLAH’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diliyoruz. dedi

Duisurg Burgplatz da gerçekleşen mitinge toplumun herkesminden yaklaşık on bin duyarlı vatandaş katıldı.

Mitingide İmzası bulunan kuruluşlar:
§ ATB – Avrupa Türk Birliği
§ ADV – Avrupa Demokrasi Vakfı
§ ATIB – Avrupa Türk Islam Birliği
§ ATCB – Avrupa Türk Caferiler Birliği
§ DİTİB – Diyanet İşleri Türk İslam Birliği
§ ABAF – Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu
§ AEKB – Avrupa Ehli Beyt Kadınlar Birliği
§ IGMG – İslam Toplumu Milli Görüş
§ IKMB – İslam Kültür Merkezleri Birliği
§ IRH -  Hessen İslam Cemaati
§ IHH – Uluslararası İnsani Yardım Kurumu  
§ İslamrat – Almanya İslam Konseyi
§ MÜSİAD – Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği
§ TIDAF – Türk-Alman İşadamları Dernekleri Almanya Federasyonu
§ UETD – Avrupa Türk Demokratları Birliği
§ ZMD – Almanya Müslümanları Merkez Konseyi
 

 

Duisburg da 19 Mayıs Heycanı

 

Almanya’nın Duisburg Sehrinde bulunan, köklü Türk Futbol takımlarından olan TSV Bruckhausen’en (Türkspor Bruckhausen) organize ettiği 19 mayıs Futbol turnavasına ATB Duisburg Dergahspor iki takımla katıldı.

 

Pekçok futbol severin yogun ilği gösterdiği turnavada, ikili avarajda Althamborn Karadenizspora üztünlük sağlayan Duisburg Dergahspor1 birinci olurken, ev sahibi Bruckhausen Türkspora 2:1 yenilen Dergahspor2 beşinci oldu.

 

Kıran kırana yapılan mücadelelerin ardından:

  1. Duisburg Dergahspor 1
  2. Althamborn/Karadenizspor
  3. Fsv Hamorn
  4. Bruckhausen Türkspor
  5. Duisburg Dergahspor 2

Olurken, dereceye giren takımlar Türkspor Buruckhausen yöneticileri tarafından kupa verildi.

 

 

 

Kuzeyren Vesfalya Eyalet Seçimleri

Almanya’nın Kuzeyren Vesfalya Eyalet Seçimlerinde adaylar kıyasıya mücadele ederken, Türk siviltoplum örgütlerini ziyaret etmeyide ihmal etmiyorlar.

Alman Hırıstıyan Demokrat Partisinin Duisburgdaki iddalı adaylarından, sayın Frank Heidenreich da bu balamda, ATB Duisburg teşkilatını ziyaret etti.

ATB Duisburg teşkilatı üyeleri ile bir araya gelen sayın Heidenreich, ATB Duisburg teşkilatı üyelerinin, Almanyada yaşayan Türklere yerel seçimlerde, seçme ve seçilme hakkı, Türkiyenin Avrupa Birliği süreci, Türkcenin sınıf geçmede etkileyici bir ders olması, İslam Dininin resmi din olarak kabul edilmesi, vatandaşlarımızın özellikle işyerlerinde  ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri ve dışlanmaları gibi sorulara cevap verirken epeyce zorlanırken, yarım asırdır her bakımdan Almanyaya bir ok katkıda bulunmuş olan Türk vatandaşlarının hiç bir seçme ve seçilme hakkı verilmezken, Almanyada üç ay ikamet eden avrupa birliği ülkelerinin vatandaşlarının, hiç tanımadıkları bir ülkede dilini bile anlamadıkları bir ülkede hiç tanımadıkları partilerin hiç tanımadıkları adaylarını seçme imkanlarının verilmesinin nasıl algıladığı sorusuna, bu soruların muhattabı Federal Meclisdir, bense sadece eyalet meclisine adayım, sizinde belirttiğiniz gibi avrupa birliği üye ülkeleri birbirleri ile yapmış oldukları anlaşma geregi birbirlerinin vatandaşlarına böyle bir haktanımıştır dedi.

 

Yalçın Topçu Röportajı

Rahmetli Yazıcıoğlu’nun vefatıyla ilgili basında da özellikle giderek artan bir takım iddialar var. Raporlar ve bir takım söylentiler giderek artıyor. Bu gerçekten bir kaza mıydı? Kaza değilse neydi? Bu konuyla ilgili bizi aydınlatabilir misiniz?

Ben kaza demiyorum bu işe, suikastta demiyorum. Hadisenin başladığı gün itibariyle adına şahadet süreci koydum. Şuanda o süreci takip ettiğimi her zaman söylüyorum. Bizim o gün itibariyle söylediğimiz şuydu; “Genel Başkanımız Keş Dağlarında, 5 Arkadaşıyla Birlikte Büyük Türk Milletinin Gözü Önünde, Türk İslam Dünyasının Yakından Takip Ettiği Bir İnsan, T.C. Devleti Tarafından Gereği Yapılıp, T.C. Sınırları İçersindeki Bir Toprak Parçasında Bulunamadı!”

Şimdi üzerinde teknik vs. çok şeyler konuşuldu. İnsanlarımızın çok net anlaması için söylüyorum, helikopterin Çağlayancerit’ten uçuş saati 15:03 - 15:05, 62 KM. uçuyor. Daha evvelinden ilgili kuruma müracaat edilerek bu helikopter şu, şu, şu güzergâhlarda uçacak şu, şu, şu insanları taşıyacak diye de yetkilendirilmiş bir helikopter. Ve her uçuştan yarım saat öncede pilot ilgili yere dönerek, “Ben falanca kişiyim, sizden daha önce şu yetkileri almıştık. Helikopterimizin seri numarası budur, adı budur, taşıdığı yolcular bunlardır, bana verdiğiniz rotada bir değişiklik var mı? Benim güzergâhım ve rotam aynı sizde bir değişiklik var mı? Değiştirmem gerekiyor mu? Oradaki hava şartları nedir? Uçuşa müsait midir?” diye sorar olmazsa olmazdır bu. Pilot her uçuştan yarım saat evvel bunları tekrar ilgili yere iletir ve onay alır.

Neticede bende dedim ki o zamanlar, bu telefondu, izleme cihazları vs. şeylere gelene kadar, uçtuğu yerden bir pergel koysanız, 20-25 dakika sonra düşmüş 62-63 KM. uçmuş, rota elinizdeyse güzergâhı biliniyorsa ki, biliniyor çünkü baştan müracaatlar yapılarak uçuluyor, koyun bu pergeli buraya da açın öbür ucunu da ve bunu bulun! Ama ne yazık ki büyük bir kargaşa yaşadık. ELT yok dediler, kim? Yetkililer. Sonradan biz feryat edince, var var dediler. Kim dedi? Yetkililer. Varsa niye sinyal vermedi? Ya çarpma şiddetli olmadı! Biz yine feryat edince; Olmadı da önde oturanların kafatasları çökmüş, o olmuş bu olmuş nasıl şiddetli olmadı diyince? Oldu oldu dediler, şiddetlide oldu da anten kırık olduğu için sinyal vermedi! Peki anten kırıktı biz sonra dedik ki hangi ELT bu? İşte dedi bu. Çağırdık uzmanlarımızı sorduk. Ne alakası var ELT buysa bu antensizde sinyal verebilir! Kendi çabalarımızla yazdık çizdik, neticede elimize bir belge geldi, bir kurumumuzdan bu belge bize verildi ve bir kurumumuzun iddia ettiği ELT’nin ruhsatta işlenmemiş olduğunu gördük! Neticede bizim Alman ekiple birlikte arkadaşlarımızı gönderdik, ben başbakana biz hukukun içinde kalarak hakkımızı aramak istiyoruz biz hukukumuzu sokakta mı arayacağız? Diyince başbakan ilgili yeri aradı, ilgili yer gelin neyse yapalım edelim dedi, bizimkiler gitti, masa başında bizimkilere bir ELT koydular önlerine. Bizim Alman dedi ki eğer o ELT bu ELT ise sinyal vermesi lazım! Daha sonra diğer kurumla yazışmalarımız neticesinde kurum bize ruhsatını belgesiyle verdi ve biz o ruhsatta gördük ki bir kurumuzun iddia ettiği ELT helikopterde yok! O ruhsata göre orada 2009 Şubat’ında tedavülden kaldırılmış bir ELT cihazı var!

Şimdi 1- Başbakan’ın bana dediği gibi, yarım saat evvelinden uçuş prosedürünü ilgili yerle yeniden teyit eden bir uçuşta bu helikopter niye uçtu? Çünkü sayın başbakan bana öyle dedi ilk görüşmemizde! Dedi ki ya o şartlarda helikopter niye uçtu? Bende kendisine dedim ki efendim bende bunu öğrenmeye geldim! Kendisi kendinden örneklendirdi, ben Skorsky’le uçmama rağmen bana buradan öteye gidemeyiz dedikleri zaman gitmiyorum dedi! İşte benimde aradığım bu!

2. Bu helikopter düştükten sonra, üstündeki alet, edevat, yani uçuş sırasında başına gelebilecek şeyler yüzünden ilgili yerleri uyarmaya yarayan alet, edevat tam olsa; Diyorlar ki sıfır gözle bu helikopterin uçması mümkün! Yani sise girdi, önünü göremedi, görüş sıfırdı! Bunların hiçbirisi doğru değil! Çünkü Alman bana dedi ki; Siz aynı güzergâha bir helikopter daha kiralayın. Eğer 30bin dolarım olsaydı Maraş’ta yaptığımız o 1.hasret kurultayında bunu yapabilirdik. Ama neticede biz devletten yardım alan bir parti değiliz! Yani diğer 3 parti gibi bizim kasamıza 307 Trilyon girmedi! Biz arkadaşlarımızla ayakta kalıyoruz. Alman dedi ki bir helikopter tutun, aynı güzergâhı kiralayın, ben kamuoyunun gözü önünde bu helikopteri içerden dışarı, dışarıdan içeri gözükmeyecek şekilde folyo ile kapatayım ve bu güzergâha gideyim geleyim! İçerde alet, edevat varsa bu uçuşun görmeden de gerçekleşeceğini göstereyim!

Bizde döndük bu tarafa dedik ki, o zaman bu helikopteri kim uçurdu? 1 Kim bu uçuşa müsaade ettiyse orayla alakalı bir idari soruşturma! 2 Bu helikopter uçtu, düştü! Niye düştü? Düştüyse niye haber vermedi? Bununla alakalı bu helikopteri ruhsatlandıran kurum kimse onunla alakalı bir idari soruşturma! Ben 1Milyon oy almış bir partinin genel başkanıyım. Ben Muhsin Yazıcıoğlu’nun arkadaşıyım. Biz sokakta tesadüfen birbirini bulmuş kadrolar değiliz! 35 yıllık bir ülkü ve ideal peşinde olan insanlarız! Tesadüfen buralara kadar gelmedik biz! Ve ben devleti yönetmeye, milletin iktidarına talip bir insanım! Sorumluluklarımı biliyorum! Onun için laf olsun diye konuşacak halim yok benim. Ben bunları söylerken ilgili kurumların başındakiler bir komplonun içersindeydiler falan! Haşa! Asla! Böyle bir şey değil!

Ben en başından diyorum ki; “Devletin İtibarı, Keş Dağlarında 46 Saat Kar Altında Kaldı, Halada Kurtarılamadı!”

Sokakta 72 Milyonun her bir ferdine sorun, herkes aynı şeyi söylüyor. Muhsin Yazıcıoğlu öldürüldü diyor! Ben bunu ilgililere, bizzat sayın başbakana çok açık ve net bir şekilde bakın dedim; “Şuanda Yaşadığımız Hadise Şu! Siz Siyasi Erkin Başısınız! Olayı Çözecek Sizsiniz! Kamuoyunu Aydınlatacak Sizsiniz!” Bakın benim anam kendi şivesiyle diyor ki; “Oğulcan, bu oğlanı çektiler dağlara yediler!”

Sayın Başbakan diyor ki; Benim Muhsin Yazıcıoğlu ile özel hukukum vardı! El Hak! Bizde şahidiz evet özel hukukları vardı. Ta Sayın Başbakan’ın ilçe başkanlıklarından, il başkanlıklarından, bizim o zaman MÇP – SAADET ittifakımız vardı! O zamandan itibaren bir hukukları var. Bende şimdi diyorum ki Sayın Başbakan; “Hukukunun Gereğini Yap! Görevinin Gereğini Yap!” Kendisi son günlerde çok güzel bir şey dillendiriyor. Kurumların başındaki yetkililer koruyucu davranmasınlar diyor! Kendisinin de davranmaması lazım! Koruyucu davrandıkça kurum başındakilerle alakalı, toplum vicdanındaki şüpheler artıyor!

Halbuki benim dediğim gibi hadise başladığı an itibariyle, ileri ülkelerin yaptığı gibi, helikopterin uçuşuyla, ruhsatlandırılmasıyla yetkili olanlarla, bu kurumların ilgili yetkilileri kim neye dahil ise bu süreç içersinde, bir idari soruşturma açılır. Bunun neticesi kamuoyuna deklare edilir ve denilir ki bu hadisede şu, şu, şu ilgililerin idari soruşturma çerçevesinde idari işlemleri yapıldı, ifadeleri alınıyor, netice kamuoyuna sunulacaktır!

Neticede bu işte ihmaller var mı? İnkâr edemezsiniz! Bu işte ihmaller var! Bu ihmaller kasıtlımı yapıldı? İşte onu da hukuk bulacak! Ben bir kasıt var demiyorum! Birileri topyekün bir araya geldi böyle yaptı demiyorum!

Biz önce can demeyiz! Canan deriz! Canımızda millettir, devlettir, vatandır, bayraktır! Muhsin Yazıcıoğlu’da olsa aynısını yapardı. Ben zaten bu hassasiyete dikkat ettim! Parmak uzatsam bu memlekette seçimler olmazdı! Neyin ne olacağını çok iyi bilenlerden birisiyim! Biz hukukun içinde kaldık. Tüm soğukkanlılığımızı koruduk! Devlete, Millete olan aşkımızı, sevgimizi ortaya koyduk! Ben devletle milleti sokakta karşı karşıya getirmedim! Ama Allah aşkına herkeste görevini yapsın! Ben bu noktada görevimi yaptım. Şimdi siyasi iktidar Sayın Başbakan, 7-8 ay oldu en son kendisiyle görüştük, onunda görevini yapmasını bekliyorum.

 

ATB Genelbaşkanı Sayın Recep Yıldırım Duisburg’da
 
İnandığı davası uğruna mücadele verirken Rahmeti Rahmana kavuşan, dünya Türklerinin Lideri merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma Programları Bağlamında ATB Duisburg Teşkilatını Ziyaret etti.
 
Malum helikopter kazasının gerçekleştiği mart ayının son haftasının Muhsin Yazıcıoğlu haftası ilan edilmesi neticesinde,  gerek TV Kanallarında canlı yayınlar gerekse Türkiyeden gelen Sivas Belediye Başkanı sayın Dogan Ürgüp ve eski Nizam-ı Alem Ocakları Genelbaşkanı sayın Tuna Koç’un da katıldığı bir haftalık anma programı organize eden ATB Duisburg Teşkilatı’nın konuklarından biride ATB Genelbaşkanı sayın Recep Yıldırım oldu.
 
Katılımcılara hitaben Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu anlatan, Avrupa Türk Birliği Genelbaşkan’ı sayın Recep Yıldırım, merhum Liderim Avrupa’ya çok önem verirdi, bizleri dilimizi, dinimizi ve kültürümüzü korumamız yönünde tavsiyelerde bulunurdu o diş Türklere çok önem verirdi, bizlerin her davetimize iştirak ederdi, haftada iki üç defa bizimle özellikle Avrupadaki insanlarımızın meseleleri hakkında istişareler de bulunurdu.
Avrupa da yaşayan insanlarımızın sorunlarından herzaman haberdardı ve yakından takip ederdi, Bizler şuanda öyle bir dostun yokluğunun sıkıntılarını çekmekteyiz dedi.
 

O! bir Liderdi..!..

Merhum Liderimiz Yaşamı Boyunca çizgisinden hiç taviz vermeyen, çile hanelerden Devlete uzanan hayat cizgisinde devamlı
Devletin tekliğini, bütünlüğünü,birliğini, Sevgi ve Cesaretle İnsan, Vatan, Bayrak ve Ezan söylemini hiç terk etmeyen bir İman abidesi olan
Yiğit İnsan, Türk İslam Dünyasının Lideri, Alperenlerin Lideri, Benim Gönlümde devamlı Lider Olarak Kalacak.
Gelecek Nesillere referans olacak merhum Liderimi Saygı ile Selamlıyorum.
Peygamber efendimizin Yaşamını kendine örenek edinmiş, inandığı Değerler uğruna Mucadele etti.
Milli ve Manevi değerleri öne çıkartarak devamlı Dürüst ve Dik durdu. Türk Düşüncesini İslamla örtüştüren yol haritasını cizdi dedi.
 
Programa misafir olarak, eski Avrupa Nizam-ı Alem Federasyon kurucu Başkanı sayın Zülfü Canpolat, ATB Genelbaşkan Yardımcısı sayın İbrahim Doğancı ve ATB Gençlikkolları Genelbaşkanı sayın Turan Yurdakul’un yanısıra, Duisburg ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımızın yoğun ilgisi dikkat çekti.

 

Sivas Belediyebaşkanı Almanya’da

22 Mart 2009 seçim çalışmaları esnasında, Partisinin düzenlemiş olduğu Kahraman Maraşın Çağlayancerit ilçesindeki seçim mitinğinden, Yozgatın yerköydeki seçim mitinğine ditmek için bindiği Helikopterin düşmesi sonucu hakkın Rahmetine kavuşan Büyük Birlik Partisi Genelbaşkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun Şehadetinin sene-i devriyesi sebebiyle Avrupa Türk Birliğinin daveti üzere Almanya’nın Frankfurt kentindeki, Avrupa Türk Birliği’nin organize ettiği program katılmak için gelen, Sivas Belediyebaşkanı sayın Doğan Ürgüp, birgün sonra ATB Duisburg Teşkilatı’nın organize ettiği anma programına katılmak için ATB Genelbaşkanı sayın Recep Yıldırım’ıa birlikte bu şehre gitti.
 
Almanya’nın Duisburg şehrindeki anma programında, merhum Yazıcıoğlu ile olan anılarını dile getiren sayın Ürgüp, 25 mart 2009 tarihinde meydana gelen kazada merhum Muhsin Başkanımın vefatı ile birlikte hem Türkiye hemde Sivas büyük kayıplara uğramıştır. Her geçengün onun yokluğu Türk siyasetinde hissedilmektedir dedi.
 
Duisburg şehrinde üçgün çeşitli organizelere katılan sayın Ürgüp, beraberinde ATB Genelbaşkan yardımcısı sayın İbrahim Doğancı, ATB Gençlikkolları Genelbaşkanı sayın Turan Yurdakul, eski Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu Genelbaşkan yardımcısı eğtimci sayın Rahmi Koca ve Atb Duisburg Teşkilatbaşkanı sayın İsa Taştemir olmak üzere,  başta Duisburg Belediyebaşkanı olmak üzere, Herne de Herne Belediyeaşkanı, Duisburgda Türk İşadamları Deneği üyeleri, Gelsenkirchende Avrupa Sivasspor yöneticilerinin yanısıra, Düsseldorf da Avrupa Sivaslı İşadamları Birliği Federasyonu, Herne de Avrupa Sivaslılar Birliği Federasyonu ve Ratingende, Sivasda yatırım yapan Alman iş adamlarının yanısıra, Almanya’nın Duisburg Şehrinden yayın yapan Kanal Avrupada program sunan, Türk Halk musiği sanatcısı sayın Ahmet Baydaroğlunun hazırlayıp sunduğu Bir türkü söyle programı ve Sivilinsiyatif programlarının  canlı yayınlarıdaki merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu Anma programlarına katıldı.
 
Sayın Ürgüp bu yoğun temasları esnasında, ATB Duisburg teşkilatında düzenlenen basın toplantısına katılarak, gerek ulusal gerek yerel medyanın, özellikle Merhum Yazıcıoğlu’nun kaza süreci, sonrası ve Sivasda yapmak istedikleri ile ilğili sorularlı cevapladı.
 

Sayın Ürgüp yoğun Almanya Programından sonra Türkiye’ye geri döndü.

 

 

Duisburg da Anma Programı

 
Avrupa Türk Dernekleri Birliğin’nin daveti üzere, 24 Mart 2010 de Alamanya nın Frankfurt kentine gelen,

Nizam-ı Alem Ocakları Eski Genel Baskanı Sayın Tuna Koc, Avrupa Türk Dernkler Birliği’inin Organize ettiği 

Büyük Birlikk Partisi Genel Baskanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma Programına katıldı.

Anma Programının ardından Almanyanın Duisburg kentine geçen Sayın Koç, 

ATB Duisburg Teşkilatı’nın organize ettiği Anma Programına katıldı. Vatandaşlarımızın yoğun ilği gösterdiği anma Programında konuşan sayın Koç,

O herzaman devlet ve milletin menfaatlerini şahsi ve Parti menfaatlerinden üstün tutan kendi inanc ve değerlerinden zerre taviz vermeyen bir Liderdi dedi.

Duisburg da yoğun bir görüşme trafiği yaşayan sayın Tuna Koç, başta Duisburglu Türk İşadamları derneği olmak üzere bir çok Türk siviltoplum örgütüleri ilede görüşmeler de bulunan sayın Koç, Almanyanın Duisburg Şehrinden yayın yapan Kanal Avrupa da iki ayrı canlı yayın programına katıldı.

 
ATB Duisburg Teşkilatda birde Basın toplantısı yapan sayın Koç,başta merhum Yazıcıoğlu’nun geçirdiği Helikopter kazası olmak üzere, gerek iç gerekse dış siyasetle ilğili bir çok konuya değindikten sonra, bazı görüşmelerde bulunmak üzere Almanya’nın Frankfurt kentine gitti.

Haber Ahmet Türkoğlu ATB Düisburg

 

 

Avrupa Türk Birliği Binlerce Alperen ve  Avrupanın Değişik Ülkesinden gelen Konuklarla birlikte Liderini Andı!

Geçtiğimiz sene, 25 Mart’şaibeli bir Helikopter kazası sonucu sonsuzluğun sahibine ulaşan, Büyük Birlik Partisi Genelbaşkanı Merhum Muhsin Yazıcıoğlu vefatının sene_i devriyesi vesilesi ile Almanya’nın Frankfurt Kendinde, Avrupa Türk Birliğinin hazırlamış olduğu muhteşem programla anıldı.
 
Avrupa’nın bir çok Devletinden, düzenlenen programa katılmak için gelen binlerce merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun günüldaşları dua ve indirilen Hatm-i Şeriflerle onunla olan anılarını tazelediler.
 
Açılışı Kuran-ı Kerim ve İstiklal Marşımızın okunması ile yapılan programda açılış konuşması için kürsüye gelen

Avrupa Türk Birliği Genelbaşkan’ı sayın Recep Yıldırım, merhum Liderim Avrupa’ya çok önem verirdi, bizleri dilimizi, dinimizi ve kültürümüzü korumamız yönünde tavsiyelerde bulunurdu o diş

Türklere çok önem verirdi, bizlerin her davetimize iştirak ederdi, haftada iki üç defa bizimle özellikle Avrupadaki insanlarımızın meseleleri hakkında istişareler de bulunurdu.

Burada yaşayan insanlarımızın sorunlarından herzaman haberdardı ve yakından takip ederdi, Bizler şuanda öyle bir dostun yokluğunun sıkıntılarını çekmekteyiz dedi.

O! bir Liderdi..!..

Merhum Liderimiz Yaşamı Boyunca çizgisinden hiç taviz vermeyen, çile hanelerden Devlete uzanan hayat cizgisinde devamlı

Devletin tekliğini, bütünlüğünü,birliğini, Sevgi ve Cesaretle İnsan, Vatan, Bayrak ve Ezan söylemini hiç terk etmeyen bir İman abidesi olan

Yiğit İnsan, Türk İslam Dünyasının Lideri, Alperenlerin Lideri, Benim Gönlümde devamlı Lider Olarak Kalacak.

Gelecek Nesillere referans olacak merhum Liderimi Saygı ile Selamlıyorum.

 Peygamber efendimizin Yaşamını kendine örenek edinmiş, inandığı Değerler uğruna Mucadele etti.

Milli ve Manevi değerleri öne çıkartarak devamlı Dürüst ve Dik durdu. Türk Düşüncesini İslamla örtüştüren yol haritasını cizdi.

30 Yıl Önce Tanıdım ama erken Kaybettim!

30 yıl önce tanıdım, Onunla Birlikte Olmaktan Devamlı Gurur duydum ama Malesef erken Kaybettim.

O içimizden biriydi. Hayatından içinden Bizim dik duran Başımız, Adam gibi Adamdı.

Ülküsüzleşen Ülke, ideolojisini kaybetmiş Toplum, içi Boşaltılmış Davalar, yerlerde sürünen faziletlilere bütün Dünya Türklüğüne onun Fikirleri ışık tutacak.

Fikirleri, Düşünceleri Yaşamı ile Ölümsüzleşen örnek İnsan sonsuzluğun sahibine yaptığı müracaat  kabul görüp, Sonsuzluğa yürüdü.

Sonsuzluğa Yürüyüşte yine İlkleri Yaşatı Hepimize, O gün Cumalarda adına Hutbe okunan tek İnsan Tek Lider Olarak Tarihe geçti

Mecliste Allah'u Ekber sedaları Yükseldi Semaya O gün.! 

Defin Gününde Türkiye Genelinde Selalar verildi Oda bir İlkti. O Sonsuzluğa yürüyüşte.

Milyonlarca insanı bir araya getirerek, Hayalindeki Büyük Birliği oluşturdu.

ÇÜNKÜ O BİR LİDERDİ......

Onu saygı ile selamlıyorum Dualarımız hep Onunla.

Ruhun Şaad olsun sayın Genel Başkanım

Avrupa Türk Birliği Genel Başkanı sayın Recep Yıldırımdan sonra Kürsüye davet edilen,

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu kurucu Genelbaşkanı sayın Zülfü Canpolat

merhum Yazıcıoğlu ile olan anılarını  ilk tanıştığıi lise yılarından  başlayarak 1980 sonrası ile Muhsin Yazıcıoğlu'nun
farklı Kişiliği,Liderliği ve ona özgü Siyaset anlayışı ile Türk Dünyasındaki tartışılmaz yerinin doldurulamayacağını vurguladı. 

daha sonra kürsüye Türkiye’den Avrupa Türk Birliği’nin daveti üzere gelen

Sivas Belediye Başkanı sayın Dogan Ürgüp katılımcılara, Sivas daki çalışmaları hakkında bilğilendirdi,

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bir Sivas Yiğidi idi ancak , hem  tüm Türkiyenin gönlünde beyaz bir sayfa olduğunu hem Dünya çapında bir lider olduğunu gidişi ile bir kez daha görmüş olduk,
Onun bıraktığı bu yolu çok daha dikkat ederek onun  izinden  yürünecek ve  ona yakışır bir çalışma çıkarmak zorunda olduklarını ve Sivasin Türkiye icin  cok iyi bir model  olacağını göstermesi
bakımından üzerlerindeki  yükün ve vebalin farkında olduklarını söyledi. Daha sonra ATB Tarafından Yapmış Olduğu çalışmalarından Dolayı sayın Doğan Ürgüp'e bir Plaket verildi.

 

Anma Programına, Büyük Birlik Partisini temsilen katılan, BBP Genelbaşkan Yardımcısı sayın Dr. Ahmet Şanverdi, kaza süreci ve komisyonların çalışmaları hakkında bilğiler aktardı

Herkese dokunulurken hatta muzaffaf subaylar generaller bile  takır takır Gözaltına alınırken,
Şehit liderimizin kazasında  sorumlu gördüklerimizin mahkemeye çıkarılması için ilgili  Bakanların  izni gerektiği için 
malesef Savcılık  işlem yapamıyor  sorumlu gördüğümüz kamu görevlilerine dokunamıyor diyerek, Iktidara sitemde bulundu.

Daha sonra kürsüye gelen Nizam-ı Alem Ocakları eski Genelbaşkanı sayın Tuna Koç konuşmasında,

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğluyla tanıdığı ilk günden beri, onun toplumun herkesiminin

Güvenlik, Özgürlük ve Refah içinde yaşaması için mücadele veren tüm Türk İslam Aleminin derdini yüreğinde taşıyan bir Lider olduğunu, onun söylemleri ile eylemleri herzaman aynı olan biri idi dedi.

Muhsin Yazıcıoğlu Alperenlerin Anadolu coğrafyasına gelişindeki sırrın günümüze akseden en temiz en güzel yansıması olduğunu ve

Rahmetli liderimiz  1000 Yıllık  bir tarihtir  diyerek cok  farklı  örnekler vererek nezih bir konuşma yaptılar.

Gecenin sunuculuğunu yapan  Cenik Kardeşler  Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu icin yazılmış şiirleri okuyarak geceye farklı bir  atmosfer yaşattılar
İlahilerle, Genç Alperenlerlerinde  okuduğu Şiirlerle,  Muhsin Yazıcıoğlunu anma Gecesi tam anlamıyla Duygusal bir Kültür gecesi haline dönüştü.

Gecenin sonunda kazada hayatını kaybeden başta Merhum Liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu olmak üzere okunan Hatm-i Şeriflerin duası yapıldı..

 

 

Federasyonumuzun organize ettiği iç eğitim seminerleri bağlamında Eğitimci sayın Sırrı Kartal, Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliğine bağlı, Atb Duisburg teşkilatında

’’Dava Adamı’’ isimli seminerini gerçekleştirdi.

Açılş konuşmasını ATB Duisburg teşkilatı sekreteri sayın Abdulkadir Yıldırım’ın yaptığı programa, Atb Duisburg teşkilatı üyelerinin ilgisi yoğund

Atb Genelbaşkan Yardımcısı sayın İbrahim Doğancı ve Atb Gençlikkolları Genelbaşkanı sayın Turan Yurdakul’un da katıldığı program, sayın Sırrı Kartalın seminerinin ardından aktuel gündem derğerlendirmesi şekilnde gece geç saatlere kadar sürdü.

 

 

ATB Genelbaşkanı sayın Recep Yıldırım’ın Duisburg Teşkilatını ziyaret etti.

 

Genelbaşkanlığa geldiği günden beri Avrupayı karış karış dolaşan önceki gün, kısa adı ATB olan Avrupatürk Kültür Dernekleri Birliği’nin GYK toplantısını, Almanya’nın Kassel teşkilatında gerçekleştiren, ATB Genelbaşkanı sayın Recep Yıldırım dur durak bilmiyor.gerçekleşen ATB GYK toplantısının ardından, bugün de Almanyan’ın Kuzeyren Vesfalya Eyaletinde bir dizi ziyaret ve çalışma toplantılarına katılamk üzere bu Eyalete geldi.

 

Bu Eyaletteki ilk durağı Kuzeyren Vesfalya Eyaletinde bulunan ATB Duisburg Teşkilatı olan sayın Recep Yıldırım burada, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen, Duisburg Uyum Meclisi seçimlerinde ATB Duisburg Teşkilatının, oluşturduğu Avrupa Türk Birliği- Dergah isimli listeden büyük bir başarı ile, genellemede aldığı oylarla üçüncü olan listeden seçilen adaylardan sayın Burhanettin Gülderen, Yasin Temür’ü ve ATB Duisburg Teşkilatını elde edilen başarıdan dolayı tebrik etti.

 

Sayın Gülderenden ve sayın Temür’den çalışmalar hakkında bilgiler alan sayın Yıldırım, iki arkadaşımızda da gerçekleştirecekleri çalışmalarda başarılar dilerken, son yıllarda Avrupada yaşayan vatandaşlarımızın karşılaştıkları sorunlara dikkat çekti.

 

Bu ziyarette ATB Genelbaşkanı sayın Yıldırıma eşlik eden, ATB Genelbaşkan Yardımcısı sayın İbrahim Doğancı da, ATB Duisburg Teşkilatımızın elde etmiş olduğu bu başarı, bu Teşkilatımızın kurulduğu 1994 yılından buyana dik ve düz duruşunun etkisinin çok olduğunu söyledi.

 

Sayın Yıldırıma Duisburg ziyaretinde ATB Genelbaşkan Yardımcısı sayın İbrahim Doğancı’nınyanısıra, ATB Gençlikkolları Genelbaşkanı sayın Turan Yurdakul eşlik ettti.Heyeti, ATB Duisburg Teşkilatında, ATB Duisburg Teşkilatı yönetim kurulu adına ATB Duisburg Teşkilat Muhasibi sayın Recep Bekar ve üyeleri karşıladı.

Sayın Yıldırım bir dizi temaslarda bulunmak üzere Duisburg dan, Köln’e geçti

 

Taziye

 

ATB Duisburg Teşkilat Başkanı sayın İsa Taştemir’ in Babası Hakkın Rahmetine kavuşmuştur.

Merhuma yüce Allah'dan Rahmet, kederli Ailesine sabır dileriz.

ATB Duisburg Nizam-ı Alem Dergah-ı

Yönetim Kurulu

 

Kurulduğu 1994 yılından bu güne tavizsiz dik duruşu ile, Almanya’nın Duisburg şehrinde faaliyet gösteren Atb Duisburg Nizam-ı Alm Dergah-ı, geçtiğimiz hafta sonu yapılan Duisburg Uyum Meclisi seçimlerinde elde ettiği başarı ile herkesi şaşırttı.
 
Yetmişli yılların başında yerel yönetimler tarafından atamalarla oluşturulan, eski adı ile (Yabancılar) Uyum Meclisi Almanyanın Duisburg şehrinde 1985 yılından bu yana Duisburg’da ikamet eden göçmenler tarafından seçilen adaylar tarfından oluşturuluyor.
Yerel yönetimlerle göçmenler arasında köprü görevi yapan ve göçmenlerin meseleleri hakkında yerel yönetimlere tavsiylerde bulunuma hakkına sahip olan Uyum Meclisi seçimlerine her nekadar katılım oranı arzu edilen sevyede olmasada, yarım asırdan beri Almanyada yaşamalarına rağmen gerek Parlemonto gerekse yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı verilmeyen Batı Avrupa Türkleri arasında tatlı bir rekabete sebep oluyor.
 
Her beşyılda yapılan ve 18 sandalyeden oluşan 14 ayrı listenin yarıştığı Duisburg Uyum Meclisi seçimlerine ATB Duisburg Nizam-ı Alem Dergah-ı, (Avrupa Türk Birliği- Dergah) ismi ile tarihinde ilk defa katıldı.
 
Geçerli oyların yüzde 10,63’ünü alan Avrupa Türk Birliği- Dergah listesi gerek aldığı oy gerekse seçtirdiği iki adayı (Burhanettin Gülderen, Yasin Temür) ile ondört liste içerisinde üçüncü olurken, bir çok ünlü Alman Partilerini ve Türk siviltoplum örgütlerini de geride bıraktı.
 
Seçimlerin yapıldığı akşam büyük bir davetli topluluğu huzurunda Uyum Meclisi seçimlerini değerlendiren ATB Duisburg teşkilat Başkanı sayın İsa Taştemir, hernekadar aldığımız oy oranı bağzı kesimler tarafından süpriz gibi algılansa da, öncelikle Duisurg şehrinde faaliyet gösteren siviltoplum örgütlerinin önceki senelerde olduğu gibi tek liste ile seçimlere katılmalarını arzu ettiğimiz için uzun zaman bekledik fakat bu birlikteliğin gerçekleşememesi ve her hangi bir siviltoplum örğütü tarafından bir birliktelik için bize teklif getirmemesi üzere özelliklede çevremizde yaşayan vatandaşlarımızın talebi üzere bizde kendi listemizle bu seçimlere katılma kararı aldık.
Tarihimizde ilk defa katılmanın verdiği dezavantaç ve diger siyasi rakiplerimizin ellerinde bulunan imkanlara sahip olamdığımız için özelliklede bir birlikteliğin sağlanması arzusu ile uzun zaman beklediğimizden ötürü gerekli seçim çalışmalarını, gerektiği şekilde yapamadık, bu yüzden elde ettiğimiz bu sonuç süprüz değil bir realitedir dedi. Seçim çalışmalarında emeği geçen herkese teşekkür eden sayın Taştemir, bundan sonra seçilen bu arkadaşlarımız tüm Duisburglu göçmenlerin temsilcisidir, herkese aynı yakınlıkta olacaklar dır dedi.

 

Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı (1873 - 1936)


İstiklâl Marşı şâiri. Asıl adı Mehmet Ragif olan Mehmet Akif 1873 yılında İstanbul'da doğdu. Annesi Emine Şerife Hanım, babası Temiz Tâhir Efendidir. İlk tahsiline Emir Buhâri Mahalle Mektebinde başladı. İlk ve orta öğrenimden sonra Mülkiye Mektebine devam etti. Babasının vefâtı ve evlerinin yanması üzerine mülkiyeyi bırakıp Baytar Mektebini birincilikle bitirdi. Tahsil hayâtı boyunca yabancı dil derslerine ilgi duydu. Fransızca ve Farsça öğrendi. Babasından Arapça dersleri aldı.

Zirâat nezâretinde baytar olarak vazife aldı. Üç dört sene Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da bulaşıcı hayvan hastalıkları tedâvisi için bir hayli dolaştı. Bu müddet zarfında halkla temasta bulundu. Âkif'in memuriyet hayatı 1893 yılında başlar ve 1913 târihine kadar devam eder.

Memuriyetinin yanında Ziraat Mektebinde ve Dârulfünûn'da edebiyat dersleri vermiştir.

1893 senesinde Tophâne-i Âmire veznedârı M. Emin Beyin kızı İsmet Hanımla evlendi.

Âkif okulda öğrendikleriyle yetinmeyerek, dışarda kendi kendini yetiştirerek tahsilini tamamlamaya, bilgisini genişletmeye çalıştı. Memuriyet hayatına başladıktan sonra öğretmenlik yaparak ve şiir yazarak edebiyat sâhasındaki çalışmalarına devam etti. Fakat onun neşriyat âlemine girişi daha fazla 1908'de İkinci Meşrutiyetin îlânıyla başlar. Bu târihten itibaren şiirlerini Sırât-ı Müstakîm'de yayınlanır.

1920 târihinde Burdur Mebusu olarak Birinci Büyük Millet Meclisine seçildi. 17 Şubat 1921 günü İstiklâl Marşı'nı yazdı. Meclis 12 Martta bu marşı kabul etti.

1926 yılından îtibâren Mısır Üniversitesinde Türkçe dersleri verdi. Derslerden döndükce Kur'ân-ı kerîm tercümesiyle de meşgul oluyordu, fakat bu sırada siroza tutuldu. Önceleri hastalığının ehemmiyetini anlayamadı ve hava değişimiyle geçeceğini zannetti. Lübnan'a gitti. Ağustos 1936'da Antakya'ya geldi. Mısır'a hasta olarak döndü.

Hastalık onu harâb etmiş, bir deri bir kemik bırakmıştı. İstanbul'a geldi. Hastanede yattı, tedâvi gördü. Fakat hastalığın önüne geçilemedi. 27 Aralık 1936 târihinde vefat etti. Kabri Edirnekapı Mezarlığındadır.

Mehmed Âkif milletini ve dînini seven, insanlara karşı merhametli bir mizaca sâhip, şâir tabiatının heyecanlarıyla dalgalanan, edebî bakımdan kıymetli şiirlerin yazarı meşhur bir Türk şâiridir. İstiklâl Marşı şâiri olması bakımından da "Millî Şâir" ismini almıştır.

Şairin en büyük eseri Safahat genel adı altında toplanan şiirleri şu 7 kitaptan oluşmuştur:

1.Kitap: Safahat (1911) Aşağıda aynı renkli yıldızlar birinci kitap olan Safahat'tan alınmıştır.

2.Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912)

3. Kitap: Hakkın Sesleri (1913)

4. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914)

5. Kitap: Hatıralar (1917)

6. Kitap: Asım (1924)

7. Kitap: Gölgeler (1933).